20 Aralık 2015 Pazar


SAĞLIKLI BESLENME GÜNLÜĞÜM 
BÖLÜM 1

Zaman zaman  yeni tanıştığım dostlarım, "bu kadar işinin arasında bunca şeyi nasıl,araştırıyorsun zor değil mi? " diye sorarlar bana.Onlar sordukça ben den de hep aynı yanıtı veririm: "Sanırım bu bir yaşam biçimi ve ben böyle yaşamaktan mutlu oluyorum.O nedenle de zorlanmıyor, hatta büyük keyif alıyorum bundan"

Aslında onlar da haklılar çünkü artık günümüzde sağlıklı bir yaşam sürmenin bedeli biraz da yasaklar listesi ile yaşamayı gerektiriyor.


Bu durum en çok da kendimizin olduğu kadar ailemizin de sağlığına düşünen biz anneler için, kaçınılmaz oldu. Şahsen benim son dört, beş yıldır mutfakta ki kara tahtamda bir  To Do List im var :)

Hadi size biraz bu listemden bahsedeyim de, hep beraber gülelim :)
Hazırsanız başlıyorum:

Ekmekten uzak dur.. hatta beyazından siyahına, renk sıkalasındaki tüm renklerdeki ekmeklerden...

Tabi bu durum Siyez unu ile karşılaşana kadardı.. Hatta bildiğiniz üzere bu Siyez buğdayı sevdam beni "kendi ekmeğini kendin yap, hatta yetinme dostlarına da yap"aşamasına taşımış durumda :)

Yoğurdunu evde mayala, (hatta ilk mayanında menşeyi belli olmalı :) Öyle her sütten de olmaz köyden keçi sütü getirt, ama her keçi de olmaz, ne yediğini bileceksin, gezip hoplayıp zıplayacak o keçiler...öyle lafla da olmaz gidip yerinde göreceksin :) 

Yumurta konusu başlı başına bir hikaye mesela...yumurta benim için Pazar sabah kahvaltılarında bakır sahanlara mis gibi köy tereyağına kırılarak yenen vazgeçilmezim iken, epeydir augmentin kutusu ile eş muamele görürür olmuştu..

Açıkçası ben öyle organik ürünlerede pek itibar edenlerden değilim, yani kötünün iyisi midir? derseniz, evet öyledir. Ama gel gör ki, bu kadar araştırıp, neredeyse köy köy, çiflik çiflik gezip işin aslını görünce böyle oluyorsunuz. arlanın sadece 4/3 lük bir kısmını, ruhsat almak için ilaçsız tarım yapılıp, 3/4 ünde bildiğiniz DDT ile (evet yanlış okumadınız, bildiğiniz aşırı öldürücü, zehir olan DDT den bahsediyorum,) neredeyse yıkıyorlar...

Devlet tarafından kullanımı 27 yıl önce yasaklanan DDT'nin tarım alanlarında kullanılmaya devam edildiği Sakarya Üniversitesi tarafından açıklandı. Şimdilik organik pazar ve marketlerden bu işi idare edebilsem de hedefim, kendi bahçeme sahip olmak ve yerel tohumlardan takas eden topluluklarla irtibata geçip kendi ekimimi yapabilmek..


İşin büyüğünü halletmiş olduğumdan, bir peynir aşığı ne yapar atlar gider yaz tatillerinde yolunu biraz uzatıp, dolandırıp Ezine'den girer, Asostan çıkar  üretimhaneleri gezer..Onun da yaptım ama mayasına güvenemediğimden içime pek sinmedi doğrusu. Şimdi kendi fermente ettiğim elma sirkemle, keçi sütünden en yüksek protein oranlarını yakalayan lorumu üretip, ailece afiyetle tüketiyoruz. 

Denemek isteyenler için tarifimi de paylaşayım hemen:1 tl keçi sütü çelik tencerede kaynatılır,  t başına ben 1 çorba kaşığı ev yapımı elma sirkesi ekliyorum. Kısa bir süre sonra süt kesilmeye başlıyor ve ılınana kadar soğumaya bırakıyorum. Bir saat kadar iyice kesilmesi için ağzını kapatıp bıraktığım sütü sonrasında temiz bir tülbent ile süzüyorum. Kesilen kısımları lor peyniri oluyor. Süzülen su ise en kıymetli gıda olan namı değer whey protein yani peynir altı suyu. Evet şu body bulding sporunun vazgeçilmezi olan whey protein in ev hali :) Sakın ha atmaya kalkmayın o sağlıklı yaşam dostlarının hazinesidir. Ben çorbalarımda zevkle kullanıyorum. Özellikle yoğurt çorbasında. Hele için ebirazda nohut ve Siyez eriştesi koyarsanız, tadına doym olmaz. Bir ara merak edenlere tarifini de vereceğim.



Ama aramızda kalsın yaparken en mutlu olduğum, fırında yapılan ekmek ve tatlı ürünler oluyor. Sonucunu heyecanla bekleyen pofuduğun o fırından gelen vanilya kokularını duydukça artan mırıltıları  ve dumanı tüten çaydanlığın buğulandırdığı camın önünde bana eşilik edişi başlı başına bir neşe kaynağı...Onun tercihi daha çok Siyez unlu, yalova cevizli, tarçınlı, havuçlu kekim ve bir de yazın taze meyvelerle yaptığım kakaolu vişneli yada orman meyveli mufinimden yana oluyor. O sütle ben sıcak çikolata ile tercih ediyorum :)

Cevizli, havuçlu tarçınlı siyez unundan yapılan muffinlerim




Ama kediciğe şekerli gıda nasıl verilir ki? diyenleri duyar gibiyim :) içiniz rahat olsun, benim mutfağımdan şeker girmez. Tüm pişenler de, tarife göre sadece meyvelerin şekeri, özel bir meyve şurubu, bal veya pekmez kullanırım...

Şimdilik mutfak günlüğümün sonuna geldik, tekrar görüşmek dileğiyle,
Sevgiler








Buse ile Yeni Yıl Hazırlıklarımız :)



Bu Pazar benim şirin mi, şirin küçük arkadaşım Buse ile sevdiklerimize yeni yıl armağanı olarak, Siyez unu ile yaptığımız kakaolu kurabiyelerimizden hazırlamaya karar verdik. 


Tadım aşamasında onun benim yanımda bulunması benim hem uğurum, hemde damak tadına en çok güvendiğim kişi o :)
İster inanın ister inanmayın, Buse doğduğundan bu yana şeker yemediğinden, damak tadı o kadar hassas ki, annesi siyez unu ve hurma şurubuyla yaptığım bu kurabiyeler dışında tatlı olarak ona hiç bir şey yediremiyor :) 


Allahtan evde annesi Gamze'nin pişirdiği kekler, kurabiyeler ve diğer un ve şeker gerektiren tüm gıdaları da sevgili Gamze Siyez ürünlerinden seçiyor...şeker yerine hurma şurubu, bal yada pekmez, zaman zamanda kuru meyveleri tercih ediyor. Benim tariflerim ve Siyez ürünleri nin birleşimi henüz 2 yaşında olan Busenin onbeşine varmadan bir butik pastahane işletebilecek kıvamda gurme mertebesine geleceğine eminim :)

Hepinize keyifli bir pazar akşamından sevgiler...
Fatoş Pabuccu














12 Aralık 2015 Cumartesi

HER DERDE DEVA SİYEZ TARHANASI


%100 SİYEZ UNUNDAN VE İLAÇSIZ TARIMLA YETİŞTİRİLEN ÜRÜNLERLE 
HARMANLANAN EV YAPIMI TARHANAMIZI DENEMELİSİNİZ...

Sofralarımızın vazgeçilmez lezzeti siyez tarhanamız, her derde deva… Tam da havaların bu değişken zamanlarında hastalıktan korunmak için, mis gibi ev yapımı tarhana için.İşte siyez tarhanasının bir kaç devası…

1. İyi bir protein, kalsiyum, A vitamini, B1,B2 vitamini ve likopen kaynağıdır.
2. İçerdiği kalsiyum ile kemiklere destek olur ve çocuklarda kemik gelişimini destekler.
3. Besin değeri oldukça yüksektir.
4. Tokluk hissi verdiğinden dolayı zayıflamak isteyenler için birebir besin kaynağıdır.
5. Damar tıkanıklığı ve daralmasını önler.
6. Glisemik değeri düşük olduğundan şeker ve tansiyon hastaları tarafından rahatlıkla tüketilebilir.
7. Astım ve bronşit hastaları için ön tedavidir.
Ev yapımı, lezzetli ve sağlıklı siyez tarhanamızı sipariş vermek için bize  www.siyezbulgurusatis.com dan ulaşarak hemen siparişiniz verebilirsiniz.

10 Aralık 2015 Perşembe

Siyez buğdayının tarladan mutfağa yolculuğu

10.000 yıl öncesinden gelen bu antik buğday tohumları, genetik yapısında hiç bir değişiklik olmaksızın ilaçsız ve hatta gübreleme yapılmaksızın ekilip, buğday başakları haline gelmekte.
Siyez buğdayı, başak boylarının bir birlerinden farklı uzunlukta olması gibi bir özelliğe de sahip olmalarından ötürü, sadece geleneksel yöntemlerle hasat edilebilmektedir.
Sofranıza gelmeden önceki son aşama olan öğütülme işlemi sırasında da, siyez buğdayında yine hiç bir endüstriyel araç kullanılmıyor. 
Taş değirmende öğütülen buğday taneleri, iriliğine göre elde eleklerle elenerek tasnif ediliyor.
Büyük kısmı bu mükemmel lezete dönüşmek üzere "Siyez Bulguru" na dönüşürken,bir kısmıda, "Siyez Unu" olarak sofralarınıza gelmek üzere hazırlanıyor...
Tabi bu undan yoğurulacak olan "Siyez Eriştesi" ve yine eriştesi gibi makine olmaksızın elişi dediğimiz şekilde hazırlanan "Siyez Tarhanası"olarak mutfaklarınıza ulaştırılıp, sunuluyor.



Kremalı Mantarlı Siyez Eriştesi

Yapmaktan büyük keyif aldığım doğal ve çok lezzetli bir tarifle daha sizinleyim 


Siyez unu ile elde tamamen katkısız ve günlük olarak hazırlanan siyez eriştelerimizle hazırladığım mükemmel tattaki tarifimi ilk fırsatta denemelisiniz Kremalı mantarlı siyez erişte tarifim :

Malzemeler

Bir paket siyez eriştesi
Bir çorba kars yayık tereyağı
Bir çorba kaşığı siyez unu
Bir paket mantar (veya julien kesilmiş uzgara edilmiş dana eti)
İki parça brokoli (isteğe bağlı)
Bir su bardağı günlük süt
Bir küçük muskat cevizi
Bir çay kaşığı köri
Bir çay kaşığı karabiber
Bir tutam fesleğen


Hazırlanışı


Kremayı hazırlamak için:
Süt, köy tereyağı ve siyez unumuzu bir tencerede topaklanmayacak şekilde krema oluşturmak üzere pişirin.Tel ile sürekli karıştırmak kremanızın topaklanmasını önleyecektir. Ocağınızın ısısını da kısık tutarak bu işlemi daha sağlıklı şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Piştikten sonra muskat ve köriyi de bu karışıma ekleyin.

 
Sonrasında bir başka tencerede mantarlarınızı hafifce renkleri dönenen kadar çevirin sularını bırakmaya başlamadan altını kapatın ve kenara alın.Izgara yaptığınız julien kesilmiş etleriniz de aaynı şekilde hazırlayıon dilerseniz mantarla veya mantar yerine kullanabilirsiniz. Brokolinizde ufak parçalar halinde bölerek karışıma eklemek üzere hazırlayın.

 
Diğer taraftan siyez eriştelerinizi kaynayan suyunuzun içinde pilav pişirir gibi suyunu çektirerek pişlerinizin üzerine dökün ve bir arada servis yairin. Ben 1'e 1.5ölçüsü ile pişirmeyi tercih ediyorum.

 
Eriştelerinizi de pişirdikten sonra kremalı karışımınızı eriştelerinizin üzerine alın ve birlikte hafifçe karıştırarak servis tabağınıza aktarın.Üzerine tane karabiber değirmeni ile biraz karabiber gezdirdikten sonra fesleğenle süsleyebilirsiniz.,
Afiyet olsun








www.2n14.com
Sadece genetiği korunmuş lezzetler


Canan Karatay açıklıyor:" Siyez bulguru, unu, tarhanası ve eriştesi yiyerek sağlıklı kalmak mümkün"


BU BUĞDAY ALTIN DEĞERİNDE



"Ben siyez buğdayının kullanılması ve desteklenmesi şarttır diyorum.  Modern buğdayın sağlığa zararlı olduğunu açıklıyorum. Bunları kitaplarımda anlatıyorum.
Amerika’daki yayınlarda da en sağlıklı buğday ‘Kromozumu değiştirilmemiş olan SİYEZ BUĞDAYIDIR’, diyor. Ülkemizde çıkan bu eski buğday altın değerindedir, haberimiz bile yok!"



www.siyezbulgurusatis.com adresinden temin edebileceğiniz ürünlerle, hayatınızı daha sağlıklı devam ettirebilirsiniz.

Oysa bugün Türkiye‘de üretilen ekmekler o eski ekmekler değil. Buğdayın çoğu hibrit, un fabrikasyon, maya endüstriyel. Taş değirmen belki bir elin on parmağı bile yok! 

Dünyanın en eski buğdaylarından olan Kastamonu’nun ‘siyez’, Kars’ın ‘kavılca’ buğdayı da o kadar azaldı ki koruma altına alındı! Durum buğdayının da kullanılması ve desteklenmesi şart!


Atalarımız yıllarca buğdayı taş değirmende öğütüp ekşi maya ile yoğurduktan sonra taş fırında pişirerek tükettiler. Tabii aynı zamanda yedikleri ekmeği yakacak şekilde hareketli bir yaşam tarzları vardı.


Şu anda halen geleneksel yöntemelerle üretilen siyez bulguru, unu, siyez tarhanasını www.siyezbulgurusatis.com adresinden satın alabilirsiniz.

Bunu devamlı açıklıyorum. En son Ayşe Arman röportajında da zaten bunu belirtmiştim ben! Ortalık kalktı koptu. Bunu anlamak istemiyorlar. Bütün mesele bu!


Ayrıca ekmeklerin içinde aşırı miktarda tuz ve yumuşaklığını artırmak ya da daha çekici görünmesini sağlamak için farklı yapay katkılar da kullanılabiliyor.


Sonuçta bu kadar olumsuz etki bir araya toplanınca ekmek sizi değil vücutta sinsi sinsi gelişen dejeneratif hastalıkları beslemiş oluyor. Tabii bir de Türk halkında yaygın bir şekilde gizli maya ve glüten/gliyadin alerjisi olması, bu konuyu daha da önemli bir sağlık sorunu haline getiriyor.


İşte ben bu sebeplerle rafine edilmiş unla yapılan ekmek yerine buğdayın kendisini (salata, çorba, pilav veya keşkek olarak) tüketin, buğday ya da bulgur yiyin diyorum.


Hemen www.siyezbulgurusatis.com adresine giriş yapın ve ürünleri satın alın.

Ayrıca #hayationemsiyorumgdosuzyiyorum başlığıyla, bu sağlıklı yaşam hareketine destek olun.
 
Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay
Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı